Adam Kuran dışında
kaynaklardan din öğreniyor!
Hayatın her alanını, her adımını kuşatan, aldığı nefesin bile dini bir
kurala bağlandığını görüyor! Bunların çok büyük bir oranı neyin nasıl
yapılacağı ile ilgili. Takva ehli olunması için, bu ağır yükün, adım adım
taşınması gerektiği zaten beynine kazınıyor!. Bunu yapmaya gözü kesenler ve
kesmeyenler oluyor. Dindar olmaya karar verenler Allah ın mesajlarının
içeriğine hiç bakmadan, maksadı anlamadan kendisinden öncekilerin yaptıklarını
aynen taklit ediyor. Bir zaman sonra kendisine tarif edilen dindar kisvesine
şeklen bürünüyor! Görüntü bin dört yüz
yıl önceki Arap geleneğinin bir yansıması!
Zengin olmak, sınavı
kazanmak, düşmanı yenmek, imanlı gitmek, sıkıntı ve dertleri gidermek, yani her
an her şeyde lazım olacak, hatta Allah tan rüşvet almak için bile işe
yarayacağını düşündüğü anlamını bile
bilmediği sihirli cümlecikler
ezberinde! Fazla gayrete çalışmaya ,
düşünmeye, akıl etmeye, üretmeye, ……. Gerek yok! Bu anlayış onu bulunduğu
grupta saygında yapıyor! Adam mutlu ve huzurlu!
Bir gün has bel kader
Kuran ile karşılaşıyor! Aslında evinde belki onlarca Kuran var ama, O sadece ölülerin ardından, sevap kazanmak için okunan evin en yüksek
yerinde saklanan, anlayamayacağı türden gizemli bir şey! O’nu ancak belli
kişiler anlar! Herkes anlamaya kalkarsa sapıtır! Böylesi
bir akide içinde iken, Kuran’ın
mesajlarından bahsedenlerle karşılaşıyor. Adamı kendi bilgisi ile test ediyor
ki, Kuran dan bahseden adam cahil! Kendi bildiklerinin yaptıklarının çoğundan
habersiz. Kitabım dediği Kuran ın anlamını okumaya karar veriyor. Okuyor,
okuyor okuyor… Din adına öğrendiklerinin Kuran’da pek bir değerinin olmadığını
görüyor! Kuran başka bir şey söylüyor, öğrendiği din başka bir şey! Kuran
sorumluluk yüklüyor, ahlaktan, insana hizmetten, emekten, doğadan, hayvanattan
bahsederken, namazı hangi imamın kıldırması gerektiğinden bile bahsetmiyor! Kendisine
şefaat edeceklere ait hiçbir iz yok..! Böyle din mi olur? Bildiği hükümlerin
onda biri bile Kuran da yok! Bu kadar hükümleri nereye atacağız düşüncesi ile
Kuran’ı yetersiz, yeterince acık ve açıklayıcı bulmuyor!. Belki de tercüme
edenler kendi heva ve heveslerini Kuran’a söyletmiş olabilirler! Anlaşılan,
Kuran diyenler de pek iyi niyetli değiller. Onlar; reformist, mevcut yaşanılan dini bozmaya çalışan, ajan
provokatör! Onlara her türlü saldırıda bulunmak dine hizmettir mubahtır mantığı
ile bütün hızıyla kendisine karanlık gelenleri taşlıyor, taşlıyor…..!Cennete
bir adım daha yaklaşmak için cihadını yapıyor!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder