Kuranı
okuyoruz anlamıyoruz. Birileri bize Kuran anlaşılmaz diyor, onlara itibar
ediyoruz. Dini onlardan öğreniyoruz. Her birimize farklı kanallardan din
öğretildiği için, öğrendiklerimiz bir birini tutmuyor. Bu sefer seninki doğru,
benimki doğru kavgasına giriyoruz.
Evet
dostlar. Hakikat tek iken, bugün hakikatlerin sayısı binlerle ifade ediliyor.
Bunun sebebi de; Hakikati bulma gayreti içinde olanlar, imkânları ölçüsünde
kendisine yakın hissettiği her hangi bir gruba din öğrenmek için giriyor. Sempatizan olarak başlayanlar; grup içinde yapılan telkinler, sohbetler ve tavsiye
edilen kitaplar neticesinde tamamen grubun boyasıyla boyanıyor.! Yani, İslam’ın
temsil edildiği en doğru yer, dinin
asrımızdaki temsilcisi ise, o grubun lideri.! Algı dünyasında başka bir gerçeğe
yer kalmıyor!. Farklı görüşleri savunanlara ise son derece tepkili ve kızgın!
Söz konusu
gruplardaki liderlik, her grupta farklı
isimlerle telaffuz edilirler. üstat,
asrın imamı, gavs, mehdi vs. !.. Bu inancın temeli de aslı olmayan “ Her
yüzyılda bir din yenileyicisinin geleceği”(1) ile ilgili bir rivayet!
Liderliğe yönelik
öyle gizemli şeyler üretilmektedir ki; kendini orada hissedenlerin ayağı yerden
kesilir. Liderin mertebesi bazen
peygamberlerden bile üstündür. Söz konusu liderin yüzü suyu hürmetine bütün
gruba dahil olanlara cenneti vaad ettiği,
böylesi bir yere bağlanmanın Allah ın bir lütfu, kereminden, kişinin de nasip’li olunmasından dem vurulur.! Nasipsiz olan farklı inanç ve düşüncede olanlar
ise, sapık bazen kafir konumundadırlar! Oralara en ufak bir meyil içinde olanların
parçası bile bulunmaz!
Bir çok grup ve fertlerinin iddiası bu!.
Kuran’dan
kopuk farklı din ve kültürle etkisiyle oluşan bu merdiven altı çakma
anlayışlar, kendilerini, İslam’da
olmayan takkiye anlayışı ile
gizlediklerinden, dışardan biri bunların iç dünyasını anlaması mümkün değildir.
. Yani Kuran’ın reddettiği uydurma
anlayışlarını batini bilgi saydıkları için saklı tutarlar. Kendilerini de açığa vermezler. Aslı olmayan batıni gizli bilgilerini
başkalarının anlayamayacağını düşündüklerinden grup dışında kimseyle
paylaşmazlar. Böylesi telkinler ile
yetişenlerin kariyeri, tahsilleri ne olursa olsun, bu sihirli ve afsunlu ortamın cazibesinden asla
kurtulamaz çıkamaz duruma geliyor. Velev ki bunlar isterlerse İlahiyat
okusunlar.!.. Şahsiyeti ve düşünme ve
akıl etme yetisi elinden alınan bu bireyler artık bulundukları grubun kurşun
askeridir. Her an lideri ve imanı için bir yeri patlatabilir. Patlayabilirler.
Bulundukları grubun dini argümanlarını korumak ve kollamak adına her türlü gayrimeşruluğun mubah olduğu bir inanç !..
Üstelik göze alınan gayrimeşrulukları din
adınadır! Bunun örneklerini her dönemde
görmek mümkündür. Aleyhinde bulunacakları birini şahsen tanımalarına da gerek
yoktur. Liderleri (X) kişisi ile ilgili
olumsuz bir şey söylüyorsa, bu mutlak doğrudur.
O insanın kişiliği, ailesi, namusu ve malı artık tehlike altındadır.!
Oysa
İslam; insanı ve şahsiyetini önceler. Onun
inancına bakmaz kişiliğini garanti eder.
Dinin tek kaynağının Kuran ve
onun hayata uygulama şeklini de Allah
resulü örnekliği ile yaşanacağını gerçeğidir.
(1)“Allah her
yüzyılın başında dini yenileyecek bir kişiyi bu ümmete gönderecektir.” Bu hadis
Ebu Davud'un Süneninde [Melahim / 1] bölümünde yer alır. Hadisin peygambere
isnadı sahte olduğu gibi, daha başka sahtekârlıklar da içermektedir. Şöyle ki
hadisi nakledenler İmam Şafii'nin talebe ve bağlılarıdır. 'Kureyş’in âlimi
/Şafii yeryüzünü adaletle dolduracaktır' hadisini uyduranlar da bu ekiptir. Bu
yüzden olsa gerek mücedditler (!) hep Şafiilerden çıkmıştır. *
...Öncelikle
bu hadisin senet yönünden arızalı olması bir yana, bu FİTEN ve MELAHİM
hadislerinin hepsi baştan problemlidir. Güya Peygamberimiz ileride çıkacak
fitneleri (FİTEN) ve kanlı hadiseleri (MELAHİM), Müslümanların birbirlerinin
boynunu vuracağına dair ihbarat-ı gaybiyye (geleceği haber vermesi) türünden
tüm hadisler uydurmadır. Peygamber asla geleceği bilemez. Bu hadisler şu amaçla
uydurulmuştur. Pek çok cinayetler işleyen Müslümanlar işi kadere havale etmek
ve de bunu da zaten Peygamber haber vermişti demek! Bu gelecekten haber verme
(Fiten ve Melahim Edebiyatı) Hristiyan
ve Yahudilikteki apokaliptik kültürün bize uzanmış halidir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder