28 Mayıs 2018 Pazartesi

MÜSLÜMANLAR ARSINDAKİ İKİ AYRI ALLAH TASAVVURU


MÜSLÜMANLAR ARSINDAKİ İKİ AYRI ALLAH TASAVVURU

Müminler arasındaki hizipleşmeyi körükleyen konuların başında Allah tasavvurundaki farklılıktır. Dinin ana unsurlarına bakış acısını değiştiren farklılığın sebebi yine rivayet ve Kuran merkezlidir.
 Kuran’ın anlattığı Allah ile rivayetlerin ürettiği Allah tasavvuru o kadar farklı ki, bu uzun bir izah konusudur. Ancak insanın günlük hayatına yönelik örnekler verilerek basit ve kısaca anlatılırsa; Rivayetlerdeki Allah inancında; Allah kulları arasında ayrımcılık, torpil yapabilir!. Bazı kullarına gayb bilgisi, olağan üstü güç ve yetki verebilir. Bu güç sahipleri, bir başkasını Allah a ulaştırabilir. Ulaşmasına vesile olabilir.  Bu aracıların vesile edinenlere yüce ALLAH günahların affı, işlerin rast gitmesi, ölürken iman ile gidilmesi vs. konularda torpil yapabilir.  Allah’ın sevgilileri vardır. Yüce kitabında ahdimi bozmam demesine rağmen,  sevgilileri yüzü suyu hürmetine  ilkesini bozabilir!. O Her an istediğini istediği şekilde değiştirebilir! Yapabilir! Gücünü hoyratça kullanabilir! .... Gibi, ilkesiz bir Allah inancı oluşturan bir hayli rivayet ve bunları doğru din algısı ile kullanan kesimler vardır. Bu gıdıklayıcı cezbedici, kolaycılığı benimseyen Müslümanlar çoğunluktadır.!...
Kuranda anlatılan Allah’ ise; Allah her an her şeyi değiştirebilecek güç ve kudrete sahip olmasına rağmen, yarattıklarına yönelik bir takım ilkeler kanunlar koymuş, bunların değişmeyeceğini, bunlara da kendisinin uyacağını yine kitabında taahhüt etmiştir. Bunlara sünetullah denildiği gibi kader de denilmiştir. Bunlara göre; cüzi iradeyi insana kader kılmasının yanında, her bir varlığın insana yönelik hizmetini belirli kanunlara bağlanıp, bunun kıyamete kadar hiç değişmeyeceğinden söz eder. Bunun acılımı ise; İnsan, olumlu ve olumsuz cüzi iradesiyle yaptığı her bir şeyden sorumluluğu, kimseye torpil, suiistimal, kayırmacılığın, emeksiz bilgi kısaca herkese emeğinin karşılığının verileceğinden bahseder. İnsana şah damarından yakın olan Allah, kendisi ile kulları arasında ki bütün aracıları reddeder. Yani insanın başka bir kul karşısında boynunu bükmesini asla kabul etmez. Bilinmeyeni, yani insan için önceden gayb’ olan sonra Allah resulüne tebliğ edilen Kuran dışında  her hangi bir gayb bilgisinin kimseye verilmediği hususlarında dikkati çeker.
Yüce Rab, insanı yarattı. İnsanın mutlu ve güzel bir hayat sürmesi içinde onlara peygamberler vasıtası ile yol gösterdi. Vahiy gönderdi. Gönderdiği vahiyde, elçi tayin ettiği resullere sakın ha sizler benim sözlerimden zerre sapmayın. İkinci bir paralel yol icat etmeyin dedi. Elçiler,  Allahtan aldıkları emirleri eksiksiz, geciktirmeksizin insanlığa tebliğ etti. Yüce Rab emirlerini tebliğ edene Resul (elçi) derken, uygulayan aynı kişiye de Nebi dedi. Nebi kendisine vahyedileni aldı güzel bir örneklikle hem kendi yaşadı hemde etrafındaki arkadaşlarını yetiştirdi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder