28 Haziran 2016 Salı

KENDİNİ BİR YOLA KAPTIRMIŞ MÜMİN KARDEŞLER HEPİNİZE SESLENİYORUM.

ÇOK DEĞERLİ DOSTLAR; Allah’ın insanlığa gönderdiği din’ler tarih boyunca inananları tarafından bozula gelmiştir! Buna karşın yüce yaradan, insanlara acıması ve şirkten uzak kalmaları için kavimlere sürekli peygamberler göndererek dindeki yozlaşmanın önüne geçmeyi amaçlamıştır. Ne yazık ki, insanoğlu her dönemde haddini aşmış, kimileri dini yetersiz bulmuşlar, kimisi geçmiş kültürlerin etkisinde kalmışlar, kimileri de dinden çıkar sağlamak amacıyla dine yeni yamalar yapmışlardır!. Hz. Muhammed sonrası da İslam düşmanlarının devreye girmesiyle yozlaşma geleneği daha da hız kazanmıştır. Allah resulünün tebliğ ettiği dine, dinden olmayan bir sürü hurafe ve yalanlar katışmış, insani yorumlar dinden sayılmış, Müslümanlar Allah’ın kitabına yabancı kalmışlardır. Kitabı anlaşılmaz ilan edenler ne hikmetse rivayetleri anlamış ve onları din haline getirmişlerdir. Kuran’ı çeşitli sebepler nedeniyle anlayamayan toplumlar Kuran dışı kaynaklar yönelmesiyle Müslümanlar gruplara mezheplere, meşreplere, daha sonrada tarikatlara bölünerek parça parça olmuşlardır. Her bir grup kendilerini hak diğerlerini batıl görmesi yüzünden kardeş olmaları gereken müminler bir birini kafir ilan etmeye başlamışlardır. Bu ihaneti görüp Müslümanları Kuran’a ve nebevi sünnete çağıranlar Hasan Basri ve İmamı Azam gibi ya cezalandırılmış yada itibarları yerle bir edilmiştir. İslam toplumları aklını kullanmayıp hurafe bataklığına saplanması yüzünden, sosyal ve ekonomik gelişmelere ayak uyduramamış topraklarını kaybetmiş birçoğu batılıların sömürgesi olmuş, kaynaklarını halen onlara peşkeş çekmektedirler.! Bu gerilemeyi kimileri batılıların oyununa, kimileri Müslümanların tembelliğine, kimileri de Kuran’ dışı uydurulmuş dinin insanlardaki düşünme akıl etme yetisinin yok edilmesine bağlamıştır.! Neticede, günümüz Müslümanları tarihte hiç olmadığı kadar fakir, ezilmiş, aşağılanmış, zelil ve tefrikalara bölünmüş haldedir. Artık bir birini öldürmeyi dinin bir emri hatta cihat sayma hadsizliğine düşmüş olanlar, kendilerine yeni tartışma alanları oluşturmada son derece başarılı olmuşlardır. Günümüzdeki tefrika, sanki bir birinin alternatifiymiş gibi dinin kaynağı “Kuran mı, hadis mi”. tartışmasına dönüştürülmüş eski bir sapkınlığın karşısına yeni bir sapkınlık icat etmiş durumdayız! Maksadım; bu kavganın gereksizliği, Allah’ın dinine dönme konusunda Müslümanların uyarılması, tartışmaların önyargısız bir şekilde kavgasız sürdürülmesi, tevhidin, adaletin, aklın, mübaşerenin öncülüğünde Müslümanların fabrika ayarlarına dönmesi.. Yani Kuran’ın ve resulünün örnekliğinin rehber alındığı İslam’a….BUYRUN HEP BERABER….

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder