27 Haziran 2016 Pazartesi

BİR BİRİMİZE NASIL DÜŞMAN OLDUK? DÜŞÜNDÜK MÜ?


PARCALANMIŞ ÜMMET KENDİ DIŞINDAKİLERİ NASIL GÖRMEKTELER!

Aynı Allah’a, peygambere ve kitaba iman ettikleri halde parça parça olmuş ümmet  kendi dışındakileri  nasıl görürler?. Bu kadar ortak yön bu kadar tefrikayı getirir mi?

Kişi ve grupların ortak yönleri var ama bunlar belirleyici değil. Belirleyici olan bu grupların kendine özgü kitaplarının gizemli yönlerinin  mevcut olması. Nedir bunlar? Bu kitapların bir çoğu Hz Peygamberin bir emri ve ikazı ile yazılmış, rüyada yazdırılmış,  Allah tarafından yazarlarının kalbine nakşettirilmiş kitaplardır. Bunlar; anlaşılmaz olarak kabul edilen Kuran’ın anlamını da içerirler. Yüzde yüz doğru olarak itibar edilen kaynaklardır. Gizemli ortamda yazılan ve yazdırılan kitaplar her ne hikmetse bir çok alanda çelişkilerle doldur. Bir grubunki diğerine uymaz.  Haşa  sanki Allah her birine farklı şeyler fısıldamış, farklı boncuklar dağıtmış!.

Pekiyi bu gruplar bir birlerini nasıl tanımlarlar? Nasıl mı?. Mesela vehhabi ler ve bir kısım selefiler, tarikatçıları müşrik görürler.  Tarikatçılarsa  onları acınacak durumda!...dinin batınıni yönünü anlamayan, zahiri ve cahil olarak görürler. Hak ve hakikat iddiasında bulunanlar  sünni ise; sade kendilerinin ehli sünnet vel cemaat, şii ise; tek ehlibeyt mektebi kendilerinin olduğuna inanıyor, inandırılıyor lar!..gerek sünni cenahta gerekse şii cenahında bir birinden farklı yüzlerce anlayışlar mevcuttur.

Genel olarak gruplar kendilerinden olmayanları, yeterince tanımadıkları halde;  Mutezile, mürcie, selefi, vehhabi, Reformist, hadis inkarcısı, tarihselci, Kuran’cı, oryantalist, şiacı, gullatı şia,  Sünnici, din bozmak için görevli proje adamı, gibi  yaftalama ifadeleriyle tanımlarlar! Saflarındakilerini bu öcülerle sürekli korkuturlar. Korkuturlar ki bir ısınma olmasın.

Allah’ın rahmetinden ümitli, kurtuluşa bir adım atmak için yola çıkan insanlara bilmedikleri tanımadıkları karartılara düşman ederek başlayan bu sapmalar, genellikle tek boyutlu, dar bir İslam algısının, güçlü bir propaganda ve sıcak yaklaşımlarla  dinin aslı ve bütünüymüş gibi  yutturulmasıyla başlıyor. Tamamen iyi niyetli masum beyinler yıkanıp, düşünme engelleniyor. Her birisinin karşısına korkunç bir öcü konuyor.  

Halimiz, çaresizliğimiz, geldiğimiz son nokta  bu!....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder